Doğru bir insana rastladığımızda nasıl ki herkesin doğru olduğunu söyleyemiyorsak, yanlış bir insana rastladığımızda da herkesin yanlış olacağını söyleyemeyiz. İnsanları anlamaya çalışmak yerine önce ön yargılarımızı öne sürmemizin sebebini anlayabiliyor musunuz? Yaşadığımız ve geçmişte kalan hatıraları sanki yeni yaşanmış gibi hissetmemizin sebepleri neler?
Zihnimizde oluşan acı hatıralar ister istemez bir karar verirken bir paket gibi karşımıza çıkıyor ve dur sakın bir yanlış daha yapıp kendini üzme diye bizi uyarıyor. Oysa bu uyarı sadece zihnimizde oluşan ve kurguladığımız o acı hatıraların sürekli tekrar edeceği hissine varmamızdan kaynaklanıyor. Aslında bir daha aynı üzücü olayı yaşamamak için kaçtığımız yolların bize ne kadar zarar verdiğinin farkında değiliz. Aslında bu olayların zihnimizde saklı kalması bizi bu davranışlara itiyor.
Yaşadığımız en basit hatıralar ise aşk acıları ve aşk kalıntılarıdır. Zihnimizde yer edinen ve uzun bir zaman geçmesine rağmen unutamadığımız aşk acıları ister istemez bizi o konu hakkında olumsuz düşüncelere sevk ediyor. Aşk acısı yaşamış bir çok insandan şunları duyarsınız. '' bir daha asla kimseye kendimi kaptırmayacağım'', ''aşk, maşk hikaye hepsi yalan'', ya da çok sık duyduğum ve duyduğumuz erkeksiniz işte hepiniz aynısınız'' sözlerinin temelinde yatan şeyin aslında yaşanmış acı aşk hatıraların anımsanması ve tekrar hatırlanmasından kaynaklanıyor.
Peki bu aşk acıları ve hatıralar zihnimizden silinir mi ? bu soruyu cevaplayarak yazımızı burda bitirelim.
*Yaşanılan ve öğrenilen her şey, beynin ana belleklerinde kayıt altına alınır. İlk öğrenilenler en altta en son kayıtlananlar da en üstte olmak üzere hafıza katmanları oluşur. En son hafıza kayıtlarına giren bilgiler en iyi, en eskiler ise en zor hatırlanır. Böylece geçmişte yaşananlar yıllar geçtikte hafıza katmanları arasında kaybolur ve gittikçe silikleşir. Bu fizyolojik durum nedeniyle geçmişte yaşanan acı ve üzücü bellek kayıtları zamanla tazeliğini kaybeder ve eskisi gibi acı vermez olur. Alzheimer ve diğer demanslarda ise tablo tersine işler. Burada yeni kayıtlar unutulurken, eski hatıralar daha netleşir. Bu durum aileleri genelde yanıltır ve hastaların daha geç doktora götürülmesine neden olur. çünkü örneğin 30 sene öncesini herkesten daha iyi ve net hatırlayan kişinin yakın hafıza kaybı üzerinde pek durulmaz ve hatta tam tersi hafızası çok güçlü şeklinde tasvir edilir.
Evet, acı hatıra kayıtlarını, bilgisayarlarda ki gibi, silme tuşuna basarak tamamen silmek mümkün olmasa da acı hatırların etkisini azaltan çeşitli yöntemler vardır. Günümüzde acı ve üzücü hatıraların etkisini yok etmek ya da azaltmak veya bilinç altını temizlemek için hipnoz, EFT, NLP, meditasyon, kuantum olumlama, TMS ve EMDR terapi teknikleri gibi bir çok metod vardır. Bunların içerisinde beynin ön bölgesindeki sosyal hafızayı resetleyen ve daha somut bir tedavi gibi duran TMS seanslarının daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.”
*(http://www.reemnp.com/istenmeyen-hatiralari-silmek-mumkun-mu)
Ahmet Culum
0 yorum:
Yorum Gönder
Ad :
Email :